Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, işitme engellilere yönelik Türk İşaret Dili sözlük ve dil bilgisi kitabının oluşturulması amacıyla hazırlanması öngörülen proje sonuçlandırılamadığı için Türk İşaret Dili'nin eğitim ve öğretimiyle ilgili usul ve esasların belirlenemediğini bildirdi. Bakan Çubukçu, Gazi Üniversitesince Gazi Üniversitesi Hastanesi Konferans Salonu'nda düzenlenen ''İşitme Engellilerin Yüksek Öğretim Olanaklarının Geliştirilmesi ve Desteklenmesi için Elektronik Materyal Hazırlanması (e-isit) Projesi''nin tanıtımı amacıyla düzenlenen toplantıya katıldı.
Toplantının açılışında konuşan Bakan Çubukçu, işaret dilinin, işitme engelli, dil ve konuşma bozukluğu olan bireylerin kendi aralarında ve toplumla iletişimlerini sağlamak amacıyla el ve vücut hareketleri ile mimiklerin kullanıldığı görsel bir dil olduğunu belirtti. Türkiye'de günümüzde kullanılan işaret dilinin alt yapısını oluşturan işaret dilinin 2. Abdülhamit tarafından 1902'de kurulan Yıldız Sağırlar Okulu'nda kullanıldığını ifade eden Bakan Çubukçu, bugün işitme engellilerin eğitiminde "sözel yöntem'', ''total yöntem'', ''işaret dili yöntemi'' ve ''iki dil yöntemi'' gibi çeşitli yöntemler kullanıldığını anlattı. Bu yöntemlerin hangisinin iyi olduğu konusunda bir fikir birliği bulunmadığını söyleyen Bakan Çubukçu, “Gelişen teknolojiye ve uzun süren uygulamalardan elde edilen görüşlere göre işitme yetersizliği olan bireylerin eğitiminde bireysel özelliklerin ve bireysel ihtiyaçların belirleyici olması gerektiği yönündedir. Ülkemizdeki özel eğitim hizmetlerine bakıldığında dünya standartlarındaki pek çok hizmetin ülkemizde de verildiği görülmektedir” dedi.
Bakan Çubukçu, 5378 sayılı Özürlüler Yasası'nın çıktığı 1 Temmuz 2005 tarihine kadar Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 1995 yılında bastırılan Yetişkinler İçin İşaret Dili Kılavuzu'ndan başka işaret diliyle ilgili hiçbir ciddi çalışmanınyapılmadığını belirterek, başta üniversiteler olmak üzere toplumun birçok kesiminde işaret dilinin kabul görmediğini, Türk İşaret Dili'nin var olan gramer yapısını oluşturamadığını söyledi. Türk İşaret Dili Sistemi'nin Oluşturulması ve Uygulanmasına Yönelik Usul ve Esasların Belirlenmesine İlişkin Yönetmelik yayımlandığını ve yönetmelikle Türk İşaret Dili Bilim ve Onay Kurulu (TİDBO) kurulduğunu anlatan Bakan Çubukçu, Kurul'un 2007'de çalıştay düzenlendiğini, çalıştaydaTürk İşaret Dili alfabesinin kabul edildiğini, ayrıca Türk İşaret Dili sözlük ve dil bilgisi kitabı hazırlanması için bir araştırma ve proje yapılmasına karar verildiğini kaydetti.
Bu proje sonuçlandırılamadığı için Türk İşaret Dilinin eğitim ve öğretimiyle ilgili usul ve esasların belirlenemediğini belirten Bakan Çubukçu, şöyle devam etti: “Gerek Türk Dil Kurumu tarafından ihalesi yapılan projeyle ilgili çalışmalarda gerekse proje sonrasında ilgili kurumların bilgi ve deneyimlerinden yararlanılmamış, süreçle ilgili gelişmelerden de ilgili kamu kurumlarına düzenli bilgi verilmemiştir. Kurul Başkanlığına, projenin tüm aşamalarında kamu kurumlarıyla işbirliği içinde bulunulması gerektiği iletilmiş olmasına ve yönetmelikle belirlenmesine rağmen bu hususlar dikkate alınmamıştır. Bu sorunların giderilebilmesi ve çözüm önerileri oluşturabilmek amacıyla 18 Kasım 2009'da İşitme Engelliler Milli Federasyonu Başkanı, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu temsilcileri ve bakanlığımız uzmanlarıyla bir toplantı yapılmış ve çözüm önerileri ilgili yerlere iletilmiştir. Yaşanan bu aksaklıklar ve sorunlar hem bu hizmetten yararlanmak için bekleyen bireyleri huzursuz etmekte hem de işaret dili ile ilgili izinsiz ve usulsüz çalışmalar yapılmasına neden olmaktadır.” Milli Eğitim Bakanlığının işitme engellilere yönelik çalışmalarına değinen Bakan Çubukçu, her yaz döneminde ilköğretim çağı dışındaki okuma yazma bilmeyen yetişkinlere yönelik kurslar düzenlendiğini, bazı okulların da işaret diliyle ilgili çeşitli projelerde yer aldıklarını anlattı. İzmir Mert Öztüre Özel Eğitim Meslek Lisesinin ''İşaretleri Yaygınlaştıralım'' başlıklı proje hazırladığını belirten Bakan Çubukçu, projenin, farklı ülkelerin işaret dillerini tek bir havuzda toplamayı amaçladığını kaydetti. İşitme engelliler okullarında çalışan öğretmenlere temel düzeyde işaret dili öğrenmelerini sağlamak amacıyla geçen yıl 2 haftalık kurs verildiğini ifade eden Bakan Çubukçu, bu yıl da yine bu okullarda çalışan öğretmenler için seminer düzenleneceğini söyledi.
Bakan Çubukçu, Bakanlık bünyesindeki okullarda kullanılmak üzere hazırlanan işaret dili sözlüğü çalışmasının da tamamlanmak üzere olduğunu belirterek, bu sözlüğün Türk Milli İşaret Dili çalışmasının temelini oluşturduğunu ifade etti. Bakan Çubukçu, “Türk Milli İşaret Dilinin bir an önce hayata geçirilmesi için Türk Dil Kurumu öncülüğünde TİDBO kapsamında Bakanlığımıza düşen görevler yerine getirilecektir” dedi.
Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Rıza Ayhan da üniversite olarak bu toplantıyı önemsediklerini belirterek, sosyal hukuk devleti gereklerinin yerine getirilmesi gerektiğini söyledi. Anayasada devletin temel amaç görevlerinin kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak olduğunun belirtildiğini kaydeden Ayhan, “Kişiler kavramına sadece sağlıklı olanlar değil, özür grubuna girenler de dahildir. Özürlülerin yakınları da söz konusudur ve özürlüler kadar mutlu, müreffeh yaşamayı arzu ederler” diye konuştu. İşitme engellilerin eğitim imkanlarının çok kısıtlı olduğunu söyleyen Ayhan, işaret dilinin ve materyallerin geliştirilmesinin, öğretmenlerin eğitilmesinin önem taşıdığını belirtti.